2. haftamızda da ilk dersimiz yine Nuran Kutlubay’laydı. Seslileri, ünlüleri tekrar ettik biraz. İlgili tümceleri okuduk, çalıştık, yine takıldıklarımız oldu tabii. Sonrasında sessizlere geçtik. Bunlarda sesliler gibi farklı tipte söylenenleri, istisnaları falan yok, kural açısından bir kural da yok ama bunların kendiliğinden gelen bir zorlukları var. Yine tekerleme olarak adlandırdığım tümceleri okurken işler karışabiliyor. Burada da yine öncelikle sesleri düzgün çıkartmaya dikkat ederek, hızı ikinci plana bırakmak gerekiyor. Yapabildiğimizi gördükçe, hızımızı arttırmak en iyi tercih gibi görünüyor. Artık işi biraz biraz anladığımız için, ve de kendimizi geliştirmenin asıl, en verimli yolu, evde tekrar etmek olduğu için, ünlülere oranla daha hızlı geçtik ünsüzleri, daha seri ilerledik. İşin nasıl yapılacağını görüp tekrarları evlere bıraktık.
İkinci günümüzde, geçen haftaki gibi Müge Oruçkaptan’dı eğitmenimiz. Bugün, diyafram kullanmayı öğrendik. Kendisinin de dile getirdiği, benim de bir şekilde daha önceden öğrendiğim gibi, anne karnında, bebekken, hatta uyuyorken bile diyafram nefesi kullanmamıza rağmen, erginlerde ve yetişkinlerde uyanıkken çoğunlukla göğüs nefesi kullanılıyor. Diyafram nefesini kullanmak, gerek spor yaparken, gerekse konuşurken bizi bir nevi kurtarıyor, yardımıza koşuyor. Bizi daha sağlıklı, daha kendine güvenilir kılıyor. Örneğin bir sunum esnasında diyafram nefesini kullanmak, heyecanımızı yatıştırabilir, ağız kuruluğu vs. gibi olumsuz etkenlerin de önüne geçebilir…
Bu alıştırmamızdan sonra sessiz harflere devam ettik. Sürekli birbirleriyle karıştırılabilen ikili sessiz gruplarıyla boğuştuk. Dersin sonlarına doğru da sessiz harf alıştırmalarını tamamladık. Şimdi sırada “Akıcı Konuşma” kısmı bizi bekliyor, biz de onu…
Serinin diğer girdileri için:
- Diksiyon Kursu
- Diksiyon Kursu 1. Hafta
- Diksiyon Kursu 3. Hafta
- Diksiyon Kursu 4. Hafta
- Diksiyon Kursu 5. Hafta
- Diksiyon Kursu Değerlendirmesi
Bu yazı toplamda 7968, bugün ise 5 kez görüntülenmiş.
Leave a Reply