Kahvaltı da çok fazla iştahımızı kabartacak, bizi böyle nefes almadan yemeye itecek herhangi bir şey yoktu. Tabii burada kendi adıma konuşuyorum, yoksa iştah seviyesi yükseklerde kalmaya devam eden arkadaşlar da vardı. 🙂 Ama yurt dışındaki gibi sadece mısır gevreği, meyve, yoğurt gibi birkaç bir şeyle de geçiştirilmemişti. Öğlen vereceğim molaya kadar beni tutacak kadar yedim, kalkmadan az önce de tatlı takviyesi yapıp sözüm ona enerji depoladım.
Akabinde de servis için buluştuk ve bu sefer en kalabalık halimizle tırmanmaya başladık Erciyes’e. Ama daha dağın yamacındayken daha fazla sayıda araba görüyor daha büyük bir kalabalıkla karşılaşacağımızın ilk emareleri beliriyordu.
Yine dünkü kayak kiralama merkezini kullanıp kiralama işlemlerimizi hallettik. Sonrasında aksesuarlar takıldı, ayarlandı ve pistin yolunu tuttuk. Grup olarak yine farklı skipass’ler tercih edildi. Bendeniz ise yine günlük olanı aldım. Hemen biletler temin edildikten sonra da telesiyej’e atlanıp maceraya kaldığımız yerden devam etmeye başladık.
Yukarı çıktıktan sonra ilk dikkatimi çeken, dünkü pistin yoğun kullanımından sonra bile pisti “sıfırlamamış” olmalarıydı. Cumartesi günü gibi çok aktif bir şekilde kullanılan bir günden sonra pistin nasıl bir hale geldiğini herkes az çok kestirebilir. Ve hakikaten de yer yer küçük çukurlar, yer yer tümsekler hepsi mevcuttu ve özellikle düşmelerin fazla yaşandığı, snowboardçuların fazla kazı yaptığı bölgelerde bunlar da fazlasıyla yer alıyordu.
Yine de neredeyse her zaman sabahları öğleden sonraya göre düzgün olur. O nedenle fazla vakit kaybetmeden turlarımı atmaya başladım. 2. Etapta yine yarışlar devam ediyordu ve zaten dünden biraz fazla dilim yandığı için tekrardan denemeye pek niyetim yoktu. Ama dün öğleden sonra bizi boğan sis yerini açık bir havaya bırakmıştı. Bu yeterince güzel bir haberdi.
İlk pistin de eğimi fazla olmadığı için rahatça tekniğim üzerine çalışmama imkân veriyordu, ben de kalabalıktan fırsat buldukça çalıştım ve sanıyorum bugün önemli bir ilerleme kaydettim. Bunu direk olarak dizimin durumundan bile çıkarabiliyordum aslında. Zira, dün ciddi derecede ağrımaya başlayan dizim, bugün daha kötüye gitmemişti ve ağrı katlanılabilecek seviyedeydi.
Bugüne ait en önemli ayrıntı herhalde Kayseri halkının Erciyes’e ne kadar ilgi gösterdiğini görmem ve buna gün boyunca şaşırmam oldu. Gerçekten pistte yüzlerce kişi vardı. Kızak yapan 100 – 150 kişiyi görebiliyordunuz. Ve pistte spor yapmaya gelmeyen yani kayak, kızak, snowboard ile ilgilenmeyen ama tepeye çıkıp bir şeyler içmek ve dağ havası solumak isteyen de birçok insan vardı. Kısacası benim beklemediğim derecede bir kalabalık mevcuttu Erciyes’te Pazar günü.
Tabii bu direk olarak telesiyej sırasına da yansıdı. Zaten çok yavaş çıkan telesiyej, kabalığın da etkisiyle daha da yavaşladı ve bir çıkış yaklaşık 16 – 17 dakikada sürmeye başladı. Sırada da bir 6 – 8 dakika beklemek gerektiğini de dikkate alırsak, yaklaşık 8 – 10 dakikada indiğim bir pisti tekrar yukarı çıkmak için 22 – 25 dakika arası bir süre beklemem gerekiyordu ki bu takdir edebileceğiniz gibi bayağı can sıkıcıydı. Beklemek sadece zaman kaybından öte aynı zamanda hareketsiz kalmak ve üşümek anlamına da geldiği için aslında çifte sıkıntı yaratıyordu.
Serinin Tüm Yazıları:
Bu yazı toplamda 3345, bugün ise 4 kez görüntülenmiş.