buyruk | net

to Infinity and Beyond!

Sedir Restaurant Samatya

| Filed under Hayat

Arkadaşlarla geçen bir iftar yemeği yedik. Tabii geçen derken üzerinden bir 3 hafta kadar geçmiştir. 🙂 Zaten malumunuz, bayramın bile üzerinden 1 hafta geçti. 🙂 Sedir Restoran, Samatya’da.

Maalesef özellikle İstanbul’da yer yön konusunda biraz kıt bir insan olarak iftar öncesinde Samatya’ya nasıl gidileceğini pek bildiğim söylenemezdi. Arkadaşlarım sağ olsunlar, bir yol yordam çizildi ve Sirkeci Tren Garı’nda buluşulup beraberce gidilmesine karar kılındı. Durumunun benden daha kötü olanlar çıkacağını hiç tahmin etmezdim ama o da oldu. Bir arkadaşım da Sirkeci Garı’nı bulmakta zorlandı. Yarım saatlik telefon konuşması sonunda, kendisinin Sirkeci’de değil de Eminönü’nde olduğuna ikna edebildik. 🙂 Neyse ki bunu farketmesinden sonra kendisinin Sirkeci’ye ulaşması pek zor olmadı…

Bu sancılı geçen buluşma sonrasında trene atlayıp yolumuza devam etmek amacındaydık. Hiçbir bilgim, fikrim olmadığı için etliye sütlüye karışmadım ama ufaktan ufaktan soru işaretleri belirmeye başlamıştı bende. Çünkü kendini muhabbete kaptıranlar ki bu grubun çoğu oluyor hangi durakta inileceği konusunda en ufak bir kaygı bile duymuyordu. Neyse ki kısa bir münazara sonunda, inilecek durağın K. Mustafapaşa olduğu konusunda fikir birliğine varıldı. Bu da 4. durak oluyordu. Durak sırasını merak edenler için:

  • Sirkeci
  • Cankurtaran
  • Kumkapı
  • Yenikapı
  • K. Mustafapaşa

En güncel bilgiye ulaşmak ve sefer saatlerini de öğrenmek isterseniz ise: -> TCDD

Trenden indikten sonra sadece bir iki dakika yürüyünce direk olarak meydanda görebiliyorsunuz Sedir Restaurant’ı. İçeri girdikten hemen sonra, terastaki masamızda yerimizi aldık. Deniz manzarası beklediğimden daha güzeldi ve kendini hissettiriyordu en azından. Öyle hani olur ya ancak böyle iyice konsantre olarak denizdeki bazı tekne ve gemileri görebilirsiniz, öyle değildi kısacası. Manzara açısından artı puanı kaptı Sedir Restoran.

Bu sene klasik hale gelen bir şekilde burada da iftar menüsü 40 TL’idi. Meze ve salataları oldukça çeşitliydi. Ama ana yemek tercihinizi kebaplardan yana kullanmak durumunda kalıyorsunuz. Yanılmıyorsam, bir de köfte olabilir ama çok emin değilim. Ben de Urfa’dan yana kullandım tercihimi. Arada iftar sofralarında sıkça görmeye alıştığımız içli köfte ve börek ziyaret etti tabaklarımızı.

Sonuç olarak, doyduk, bol çeşitli yedik ama tam olarak ana yemekten istediğim tadı ve zevki alamadığımı da itiraf etmeliyim. Manzara ve atmosfer olarak ortalamanın üzerinde ama bu sene gelenekleşen 40 TL’lik tutar bana fazla geldi. Ulaşım konusunda da çekincilerimi giderebilmiş değilim. Zira çok kısaca gelirken nasıl bir rota takip ettiğimizden bahsetmiştim. Özellikle Anadolu yakasında oturanlar için çok rahat olmadığı aşikâr. Dönüşte ise seçenekleriniz daha da kısıtlı bir hâl alıyor. Saatin ilerlemesiyle beraber, tren kullanmak istemedik. Otobüs seçeneğini de kullanamadık yine aynı nedenden ötürü. Biz de elimizde kalan tek seçenek olan taksiyle ulaşımımızı sağladık. Eminönü, Karaköy, Taksim gibi adresler tercih edilip aktarma yaparak evlerimize ulaştık.

Resmi bilgi için: http://sedirrestaurant.net/index.htm
İletişim / Ulaşım: http://sedirrestaurant.net/ulasim.html

Bu yazı toplamda 27049, bugün ise 5 kez görüntülenmiş.

by buyruk | tags : | 15

32. Avrasya Maratonu – 2010

| Filed under Spor

Hemen en başından söyleyeyim, Maraton 17 Ekim’de. Lütfen kaçırdık mı ya da bu hafta sonu mu gibi düşünmeyin. Önümüzde 6 haftalık bir süreç var. Daha önceleri 2004 ve 2007’de katılmışlığım var esasen. Ama bu iki katılımda da halk koşusunu tercih ettiğim ve o da her ne piknik yapma seviyesine gelmese de arkadaşlarla daha çok fotoğraf çekelim, köprüyü yürüyerek geçelim niyetindeydik. Bu sene biraz farklı olsun istedim ve daha Temmuz ayından Maraton ile ilgili detayları incelemeye başladım, tarihi öğrendim, parkuru inceledim ve kararımı verdim. Bu sene 15 KM için yarışılacak!

Aslında 8 km. uzunluğunda olan halk koşusunun da çipli koşulma şansı varmış ama yine de kendime güzel bir macera, yeni bir heyecan olması ve kendimi hem mental hem de fiziken zorlayıp sınayabilmem adına böyle bir karar verdim. Bu arada çip ne diye merak ederseniz, yarıştan önce ayakkabınıza iliştirdiğiniz ve yarış boyunca ve sonunda sizin zamanınızı ölçen ufak bir aygıt olduğunu da belirteyim.

15 km.’lik mesafe asıl maraton mesafesinden hayli kısa da olsa, öyle How I Met Your Mother‘da Barney‘nin yaptığı gibi, ‘He‘ diyince koşulabilen bir mesafe değil. Ki Barney, 15 km. değil New York Maratonu’nun tamamını koşuyordu. Ben de tabii bunun için koşu antrenmanlarımı ciddileştirmeye, arttırmaya ve uzatmaya başladım Ağustos ayıyla beraber. Antrenman programlarımı ve sürelerimi elimden geldiğince atlamadan Google Calendar’a kaydediyorum itinayla. Onları da yakın zamanda paylaşmayı düşünüyorum.

Siz de erkenden kayıt olmak ve erken kayıt avantajından yararlanmak isterseniz -ve hakikaten erken kayıt indirimi var- buradaki linki ziyaret ediniz -> http://www.istanbulmarathon.org/Kayit.aspx Ben ettim kaydımı tamamladım, hatta üzerine koşacağım göğüs numarasını bile aldım. 6875 göğüs numarasıyla koşuyor olacağım bir aksilik olmazsa.

Koşu parkuru detayları için buraya, her ne kadar çok ilgim, pardon daha doğrusu iddiam olmasa da ödüller için de buraya lütfen. Dağıtılan ödül toplam 1,000,000$‘a kadar çıkabilirmiş ama bunun için çok fazla iyi derece hatta Dünya Rekoru falan olması gerekiyor. Ki bu da pek mümkün değil zira Avrasya Maratonu, özellikle dünyaca ünlü New York, Rotterdam ve Berlin Maratonlarının gerisinde ve böyle olunca da katılan sporcu profili de değişiklik gösteriyor haliyle. Belki bir gün Haile Gebrselassie de katılır Avrasya Maratonu‘na belli mi olur? Kendisini tanımayanlar için kısa not: Maratonda şu anki Dünya rekortmeni, 10,000 m.’de 4 defa Dünya, 2 defa Olimpiyat şampiyonu bir isim.

Koşmayı, katılmayı düşünenler, yorumları, tavsiyeleri olanlar bir yorum bıraksın lütfen. Gerçekten ilgi ve heyecanla bu başlıktaki muhabbetleri bekliyorum.

Bu yazı toplamda 2778, bugün ise 1 kez görüntülenmiş.

by buyruk | tags : | 1

Spor Aktiviteleri – Temmuz 2010

| Filed under Hayat Spor

Maalesef burada yazabileceğim Temmuz ayı için kayıda değer bir aktivite olmadı. Tabii ki koşuların ve bazı temel karın egzersizlerinin dışında. Bunun nedeni de sağ el bileğimde oluşan bir problemdi. Belirli bir darbe veya zorlama olmadan bu tip bir rahatsızlık tabii ki olabiliyor ama sadece uzun süreler klavye ve fare kullanımdan dolayı. Bir nevi meslek hastalığı da denilebilir.

Kötü olan Eylül ayının gelip de rahatsızlığın iyileşmemesi oldu. Ama kararlıyım ve tedavi üzerinde yoğunlaşıp ısrarımı devam ettiriceğim. Diğer türlü bilek kendinde değilken birçok sporu ve hatta sporun yanında temel bazı ev işlerini bile yerine getirmek hayli zor oluyor. Umarım bu ay şansım yaver gider ve bunu yenmeyi başarabilirim. 🙂

Bu yazı toplamda 2587, bugün ise 5 kez görüntülenmiş.

by buyruk | tags : | 2

AVEA SMS Paketi Sorunsalı

| Filed under Hayat

Aslında çok fazla kısa mesaj alışkanlığım yok. Ama illa ki öyle veya böyle gerekebiliyor, bazen konuşabilecek durumda olmuyorsunuz, bazen de mesajın, yazının ayrı bir nüktesi oluyor, o nedenle SMS’i tercih etmeye eğilimli olabiliyorsunuz. Tabii bir de bunun ücretlendirme kısmı var ki, bazı durumlarda can sıkıcı olabiliyor. Benim de sıkıntım bununla ilgiliydi. Bu yazıda da bundan bahsetmeye gayret edeceğim.

Genel olarak reklamlarda gördüğüm ve çevremden duyduğum kadarıyla, çok çeşitli ve gayet makul fiyatlara bir sürü SMS paketleri var ve bunlar operatörlerden bağımsız. Yani her operatörün az veya çok benzer uygun fiyatta benim ihtiyacımı karşılayabilecek paketleri olduğu gözüme çalınan bir detaydı. Çoğunlukla da bu paketler kapsamında 1000’lerce mesaj atabiliyorsunuz ve ben de o sayıların kenarından köşesinden geçmediğim için de pek işin detayıyla ilgilenmiyordum.

Gel zaman, git zaman, faturalar peşi sıra gelmeye başladı ve bir baktım ki tarifem sağ olsun, tanesi 30 kuruşa SMS atıyorum. Kabaca bir hesapla ayda 100 mesaj atmış olsam faturama ek olarak bir 30 TL eklenecek ki bu fazlasıyla kabul edilemeyecek bir rakam. Tabii bunu fark etmem biraz zaman aldığı, biraz da tedbir almakta geciktiğim için 2 ay kadar bunun cezasını çekmek durumunda kaldım. Sonra 150 SMS paketini 12 TL’ye satın aldım. Yani ayda 150 mesaj atma hakkım vardı ama 150’nin üstüne çıkarsam yine tanesi 30 kuruş ile cezalandırılacaktım. Aslında diğer binlerce mesajlık paketlerle kıyaslandığında pahalı gözükse de hiçbir paket almadan da hayatta kalamacağım aşikârdı. Ve ben de tercihimi bu yönde kullandım.

Bundan sonraki birkaç ay deneme-yanılma-görme sürecim oldu. 150 sayısının altında kaldığım durumlar bir sıkıntı yaşatmasa da üzerinde kaldığım aylar canımı sıkmaya devam etti. Web SMS gibi, AVEA’nın alternatif hizmetlerini kullanmaya çalıştım, tabii o da sadece AVEA içi gönderilen mesajlar için avantaj sağladığından dolayı, ondan da istediğim verimi alamadım.

Bunun üzerine de mümkün olduğunca e-posta ile iletişimi de denedim, tabii ki mümkün olduğu kısıtlı koşullarda. Cep telefonlarıyla e-postalarını kontrol edebilen veya etmek isteyen arkadaşlarımın sayısı da bir elimin parmaklarını geçmediği için, bu da etkin bir çözüm olamadı.

Vee bu süreç bu şekilde sürüncemede, çözülememiş olarak devam ediyordu ki geçen gün, AVEA Web İşlemler menüsüne girip “AVEA içi 10,000, her yöne 1,000 SMS sadece 9 TL” başlıklı kampanya paketini görünce biraz işlerin rayına girmeye başladığını hissettim. Bu sefer fazla düşünmeden hemen Evet dedim ve pakete üye oldum. Kısaca bakarsak zaman içerisinde şöyle bir gelişimim oldu:

  1. 100 SMS -> 30 TL
  2. 150 SMS -> 12 TL
  3. 11,000 SMS -> 9 TL

Üye olurken, “Aynı anda sadece 1 SMS pakedine üye olabilirsiniz” şeklinde bir ibare de yer alıyordu, bu da beni biraz işkillendirdi tabii. Her ne kadar telefonuma ayrıca SMS ile “Pakete başvurunuz başarıyla onaylandı” bilgilendirme yapılsa da emin olamadım ve müşteri hizmetlerini aradım. 11,000 SMS paketine başvurmamla birlikte otomatik olarak 150 SMS paketim iptal edilmiş. Hem mesaj sayısı hem de ücreti daha makul olduğu için bu benim direk olarak işime geldi. Ama hiç sorulmadan ya da bilgilendirme yapılmadan devam eden bir üyeliğin iptal edilmesi bazı durumlar için soruna neden olabilir, dikkat etmek lazım.

Uzun lafın kısası, sonunda uygun bir SMS paketine geçmeyi başardım. Yazılana göre vergiler dahil 9 TL’ye AVEA içi 10,000, tüm yönlere de ayrıca 1,000 SMS hakkım olacak. Paket ile ilgili detaylı bilgiler için AVEA‘nın ilgili sayfasını ziyaret etmenizi tavsiye ederim: AVEA 11,000 SMS Paketi Muhtemelen çok kullanmam gerekmeyecek ama en azından paketin aktif olup olmadığını anlamak için kalan SMS adedini öğrenmek adına da yapmamız gereken SMS yazıp 6000‘a göndermek. Yalnız bu SMS ücretli mi bunun bilgisi yer almıyor ama ücretli olsa da canımızı sıkacağını sanmam.

Bu yazı toplamda 4589, bugün ise 3 kez görüntülenmiş.

by buyruk | tags : | 0