Aralık’ın sonuna doğru geldiğimiz bugünlerde hava sıcaklığının hala mevsim normallerinin üzerinde seyretmesini garipsiyordum. Hani zaman zaman lodos, zaman zaman da yağmur etkisini göstermiyor değildi ama yine de hava sıcaklığı 9-10 derecenin altına çok fazla düşmüyordu. Yani Aralık için benim nezdimde gayet ılık bir ortam vardı.

Soğukların er geç geleceğini bildiğimden ötürü çok da şikayet etmiyordum açıkçası. Dışarı çıkarken kat kat giyinmek durumunda kalmamak çok hoşuma gidiyor. Aksi halde o şekilde giyindiğimde böyle bir atalet, bir halsizlik geliyor ister istemez, hiç de hoşuma gitmiyor tabii bu.

Böyle günler geçerken havanın da güzel olmasından iyice faydalanıp bisiklet sürüşlerime aralıksız devam ettim. Aralıksız diyorum ama hafta içileri pek çıkamadım. Özellikle daha ofisten çıkmadan havanın kararması, direk içimdeki dışarıya çıkma aşkını körelttiği için hafta içlerini pas geçmek durumunda kalıyorum, ama hafta sonlarından da tulum çıkarmak için elimden geleni yapıyorum.

Bu sabah da yine aynı şekilde havanın soğuk, yağmurlu ve rüzgarlı olmasına pek aldırış etmeden düştük yola. Düştük diyorum çünkü Doruk ile beraber çıkmıştık. Geçen haftaki süper sert lodoslu Cumartesi’den sonra rüzgar hafif geldi ama sıcaklık açısından bu sene hissettiğim en düşük sıcaklıktı muhtemelen, tabii yağmur da cabası.

Her zamanki klasik rotamızdan şaşmayıp Fenerbahçe – Bostancı sahil yolunda dolandıktan sonra evimizin yolunu tuttuk. Bugünün verileri ise şöyle oldu:

Toplam mesafe: 15.12 km
Toplam süre: 1:08:44
Ortalama hız: 13.20 km/s

Yerlerin ıslak olmasından dolayı yokuş aşağı giderken bile hep kontrollü gittik ve hızı belli bir seviyenin üzerine (20 – 25 km/s) çıkarmadık. Aynı şekilde düz yolda giderken de yine kontrollüydük ve fazla yüklenmedik. Çamurluklar olmadığı için her tarafımız iyice çamur içinde kalacaktı aksi takdirde.

Bu yazı toplamda 6389, bugün ise 0 kez görüntülenmiş.