Bildiğiniz gibi yaklaşık 2 ay önce Başkent İletişim’de başlamış olduğum Diksiyon Kursunu tamamlamıştım. Ama bu konudaki bilincim uzun yıllar önce oluşmuştu, bir şekilde bir başlangıç yapma ihtiyacım olduğu için bu konuda bir kursa gitmeye karar vermiştim. Kursun bir faydası yok muydu? Tabii ki vardı. Özellikle yanlış telaffuz ettiğim hece ve kelimeleri öğrenmem ve diyafram nefesi konusunda yardımı oldu. Ama neresinden bakarsanız bakın, sonuçta bu 6 haftalık bir kurstu ve daha çok bilinçlendirme amacı güdüyordu bence. Zaten hocalarımız da bu şekilde telkinlerde bulunuyorlardı. Sonuçta iş sizde bitiyor, evde oturup çalışmaz, tekrar etmezseniz, bu kursun sizi değiştirecek bir gücü yok diyorlardı. Haklıydılar. Halâ düzenli bir şekilde alıştırmaları tekrarlayamadığım için kendime kızıyorum, ama yine de bir şekilde işin ucunu bırakmadım ve arada müsait olduğum zamanlarda pratiğime önem gösteriyorum. Ve bir iyileşme olduğunu hissediyorum içten içe. Umarım etrafımdakiler de benimle aynı görüşleri paylaşıyorlardır. Sonuçta temel amaç burada etkin iletişim, anlaşılır olmak, derdimizi karşı tarafa istediğimiz şekilde anlatıp anlattıklarımızla onları etkilemek.
Kurs sonrasında da bu konu üzerine gitmeye devam etmek istediğim için, bu konuda yazılmış kitapları edinmeye karar verdim. Kursun sonuna doğru hocalarımızdan da tavsiyelerini aldım ama onların siparişini anca verebildim. Kurs devam ederken, aldığım bir diksiyon kitabı vardı: Can Gürzap’tan “Söz Söyleme ve Diksiyon”. Kursun bitişine yakın bir tarihte okumayı bitirmiş olmama rağmen değerlendirmeyi nedense şimdi yapıyorum. Herhalde önce başka konularda yazmak istedim. (:
Kitaba dönelim, yazarımız Can Gürzap hem Türkiye’de hem İngiltere’de oyunculuk ve tabii ki diksiyon üzerine eğitim almış, babası da Devlet Tiyatrosu Sanatçı olan, Türkçe’nin son derece düzgün konuşulduğu çevrede yetişmiş bir sanatçı. Küçükken almış olduğu temeli yabana atmayıp üzerine koyarak bugünlere gelmiş. Oynamış, yönetmiş olduğu birçok tiyatro oyunu, rol aldığı filmler, TV dizileri mevcut. Herhalde magazin dünyasını takip etmediğim için bilmiyordum ama konu hakkında kısa bir araştırma yapınca, kendisinin bu alanda oldukça meşhur olduğunu öğrendim. Niye mi magazin dünyası? Çünkü bu ülkede ünlü olmak istiyorsan maalesef ki bu en etkili yöntemlerden biri. Bu nedenledir ki mankenlere verdiği diksiyon dersleriyle gündemdeymiş zamanında, belki halâ da gündemdedir bilemiyorum.
Tanımlamalar, konu hakkındaki genel düşünceleriyle başlayıp giderek örnekler ve pratik alıştırmalarla taçlandırmış anlatımını Can Gürzap. Aslında bu daha önce yazmış olduğu “Konuşan İnsan” kitabının yenilenmiş, düzenlenmiş bir versiyonu olduğuna da dikkati çekiyor. Diksiyon üzerinde vücut duruşunun, şeklinin de önemli olduğunun altını çizerken, bunu aynı zamanda resimli alıştırma örnekleriyle de pekiştiriyor. Aralarda konuya uygun örnekler vererek diksiyonun “ses çıkarma”, “telâffuz” kısmına geçiyor sonrasında. Hecelerin, kelimelerin nasıl telâffuz edilmesi gerektiğini öğreniyoruz. Genelde karıştırılan ya da çoğunlukla bilinmeyen kelime gruplarına da değiyor Can Gürzap. Kitabın sonuna doğru daha bir pratiğe dönüyoruz. Biraz da genel konuşma çeşitlerini öğrenip (Doğaçlama, Sunum vs.) bunlar hakkındaki metinleri inceleyip üzerlerinde çalıştıktan sonra kitabımızı bitirmiş oluyoruz.
Kitabı genel anlamda başarılı bulduğumu söylemeliyim. Çok fazla işlerin derinine girmeden söz söyleme ve diksiyon kavramlarına değinilmiş. Bu konuda bilgi edinmek isteyenler için iyi bir kaynak olacaktır. Yalnız daha derinine işlenebilir miydi konu, tam bilemiyorum. Bunu, bu konuda birkaç kitap okuduktan sonra yanıtlamak üzere şimdilik havada bırakıyorum…
Kitabı yine kitapyurdundan edinebilirsiniz.
Bu yazı toplamda 19542, bugün ise 5 kez görüntülenmiş.
Leave a Reply