1 ay kadar önce koşu sezonunu açtığımı söylemiştim buradaki yazımda. Bu yazıdan sonra bildiğiniz gibi havalar yine kış moduna geçince, koşuların da devamı gelememiş oldu. Hava soğukken de dışarıda koşmak gerçekten büyük bir problem. Üzerinize giydiklerinizi dikkatli seçip ne üşütüp ne de terlemeseniz bile, soluduğunuz havanın kirliliği ve soğukluğu sizi hasta etmeye yetiyor. Bu nedenle koşulara bir noktalı virgül koymak zorunda kaldım.

Tabii günler böyle geçerken de her akşam ya da hafta sonu evde kös kös oturup göbek büyütme ve hantallaşma operasyonuna geçiş yapmadım. Ara ara hava güneşli veya sıcak olmasa da en azından yerlerin kuru olduğu birkaç akşam bisikletle klasikleşen 14 – 17 km’lik sahil turumuzu attık. Bunları her seferinde bloga yazamadım ama Twitter’dan paylaştım.

Bugün ise hafta sonuna pozitif ve zaman zaman güneşli bir havayla girdiğimiz için biraz daha uzun bir rota izledik ve 18.32 km’yi tamamladık. Hatta havanın güzelliğini de fırsat bilerek, sahile inmeden börek alıp kahvaltımızı da sahilde çimenlerin üzerinde yaptık.

Uzuuuun süre sonra böyle açık havada, deniz kenarında ve özellikle de toprakla yeşille iç içe oturmak gerçekten çok güzeldi. Artık Nisan’ın 16’sına geldik, ve merak ediyorum bahar bu sefer gerçekten geliyor mu? Yazı istemiyorum, bahar gelsin, baharı istiyorum. Galiba bu sefer başaracağız. (:

Bu yazı toplamda 2903, bugün ise 1 kez görüntülenmiş.