buyruk | net

to Infinity and Beyond!

Yılın Koçu (Coach of the Year)

| Filed under Basketbol Yurt Dışı

Bu ödülü pek anlamıyorum, daha doğrusu pek insana hakkını teslim etmiyormuş gibi geliyor bana. Neredeyse 2 elinin tüm parmaklarına yetecek kadar yüzüğü olan Phil Jackson’ın sadece 1 kere bu ödülü kazanması, bu tezimi kanıtlarcasına beynimin bir köşesinde ne zaman bu ödülün adı geçse haykırıyor.


Sadece bununla da bitmiyor aslında, bu ödülü üst üste 2 kere alanın olmadığını da biliyor muydunuz? Amerikalılar bu ödülü, beklentileri aşıp orta karar bir kadroyla playoff yapan bir takımın koçuna vermeyi tercih ediyorlar. Yani bir sene takımınızı süper çalıştırıp diyelim ki 60 galibiyet alıp bu ödülü kazansanız, diğer sene üstüne 5 galibiyet daha koysanız, lig 1. olsanız, muhtemelen 2. sene bu ödülü alamayacaksınız. Enteresan!

Türkiye’de ise bu ödül hemen hemen istisnasız, seneyi şampiyon tamamlayan takımın hocasına gider, bizim tabelacılık anlayışımızdan olsa gerek herhalde bu da.

Adaylarıma geçersek; yalnız söylemeliyim ki, bunlar benim tercihlerimle birlikte, onların (Amerikalıların) bu ödülü değerlendirme sistemine göre puanlandırılacaktır. (: Ortaya bir karışık anlayacağınız…

3. Jerry Sloan, Jazz; 17 yıldır bu takımın başında. Stocktonlı, Malonelu kadroyla ligin hep zirvesinde yer aldı. Ama bu ödül onun da kabusu oldu bir yerde. Bir kere olsun ismini “Yılın Koçu” listesinde göremedi. Tabii, bu yıllar boyunca sırtını Stockton’a, Malone’a dayadı diyenler de vardı, özellikle bu iki oyuncunun emekli olmasından sonra Jazz’daki düşüşü görenler. Ama bu sene Jazz tekrardan ligin zirvesindeki yerini aldı. Şu anda da tüm NBA’de 6. sıradalar. Belki ilk 2 içinde değerlendirebilirdim kendisini ama son dönemde içine girdikleri düşüşten bir türlü kurtulamadılar. Son 10 maçta 3-7. Maalesef Sloan, bu sene de benden OSCAR’ı alamıyor.

2. Avery Johnson, Mavericks; Seneye 0-4 başlamalarına rağmen sezon içinde ilk defa 12 ve daha üzeri üst üste maç kazanma serisini 3 kere tekrarlayarak tarihe geçtiler. Ve şu anki dereceleri, 66-14. Gerçekten takdire şayan. Sene içinde zaman zaman efsanevi 95-96 Bulls’u ile karşılaştırıldılar, 72-10’luk dereceyle. Peki niye Avery Johnson 2. sırada, işte bu yukarıda bahsettiğim, ödülün algılanışından kaynaklanıyor. Her ne olursa olsun, sezonda %83’lük galibiyet yüzdesi yakalamak her babayiğidin harcı değil, ben olsam muhtemelen, Avery Johnson’a verirdim oyumu. Sakatlıklar, yorgunluklar, konsantrasyon eksiklikleri, kolay değil 82 maçlık bir süreçten bahsediyoruz ve bu süreçte takımı hep hazır, hep istekli, hep kazanma azmiyle dolu tutmak kolay değil. Tebrikler Avery!

1. Sam Mitchell, Raptors; Colangelo ile birlikte yeni bir takım iskeleti oluşturdular. Yılın parlak çaylaklarından Villanueva’yi gönderip karşılığından ligin çabuk guardlarından T.J. Ford’u kadrolarına kattılar. Ufak çapta bir Avrupa operasyonuyla, pek ufak değil gerçi, Garbajosa’yı, Parker’ı, ve drafttan Bargnani’yi de iskeletin içine oturttular. Bu kadar gençle bu kadar kısa sürede başarıyı yakalamayı başardı Mitchell. Toronto’ya Carterlı zamanlardan sonraki ilk grup birinciliğini getirdi. Sonra hâlâ devam etmekte olan sezon sonu galibiyet serileriyle doğuda 47-33’lük dereceyle 4’lüğe kadar yükseldiler. Üçüncü Cavaliers’ın 1, ikinci Bulls’un 1.5 ve konferans birincisi Pistons’ın 4 maç gerisinde yer alıyorlar. Son 10 maçtaki dereceleri 9-1 ve ligin en iyisi. Sam Mitchell’ın, yazıhanesinde biraz düzenleme yapması gerekecek. Malum, ödülü öylesine bir yere atıvermek olmaz…

Bu yazı toplamda 3370, bugün ise 0 kez görüntülenmiş.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *