Ama yine burada da pek fazla çalışmak istemeyen çıkmayınca, bu grup ana grup ile olan farkı ancak 26″ civarlarına kadar çıkarabildi (55 km kala.) Ve tam buralarda Nibali tekli atağını gerçekleştirdi, önce grup onu yakaladı fakat Nibali tekrar atağa kalktı ve peşindekileri silkelemeyi başardı. Gerçi zaten çok da fazla ısrarla takip eden yoktu. Finişe daha 50 km vardı ve az kişiyle bu kaçışta başarılı olmak oldukça zordu. Böyle bir ortamda Nibali’nin atağı tek başına yapması büyük cesaret, bu konuda hakkını teslim edelim.
Bu olayı takip eden 10 km içerisinde kaçış grubundan kopan bisikletçiler yavaş yavaş ana grup tarafından yutuldu. Ve bunun sonrasında, 46 km kala kaçış grubu tamamen ana gruba dahil oldu. Nibali ise farkı 1’10” seviyelerine çıkarmıştı.
Nibali farkı biraz daha açarak 1’39” seviyesine getirdiğinde yarışın bitişine daha 39.5 km vardı. Yani önünde tamamlaması gereken hala bir 40 km. Oldukça zor bir zaferin peşindeydi.
İşte ne olduysa bu noktadan sonra oldu ve fark giderek kapandı. 32.1 km kala 1’23” ve 21.2 km kaldığında ise 39″‘ye kadar gerilemişti fark. Gidişat Nibali için pek pozitif değildi ve fark daha da eriyerek17.9 km kala 17″ oldu. 16.5 km kaldığında ise Nibali’nin pili tükenmişti ve ana grup kendisini süpürdü.
Klasik bir tabirle bu dakikadan sonra yarışın yeniden başladığını söyleyebiliriz sanırım. Ben de heyecanla ve de merak içerisinde kimin atak yapacağını bekliyordum.
12.3 km kala finişten önceki son tırmanış olan Villa Vergano’ya tırmanmaya başladı bisikletçiler. Bu yokuş çok uzun bir yokuş değildi ve 3 km’lik bir tırmanış sonrası tekrar inişe geçilecekti. Muhtemelen bu 3 km de bisikletçilerin atak yapmak için son şanslarıydı. Gilbert’in bu sezonki performanslarına ve kazandığı yarışlara bakarak burada atak yapması bekleniyordu ama öyle olmadı. Belçikalı gidemedi ve zirveye yaklaşık 800 m kala sürpriz bir isim tek başına atağa kalktı, Leopard-Trek’ten Oliver Zaugg.
Zaugg belki de bu 241 km’lik yarışta atak yapılabilecek en uygun yeri seçti. Zirveye sadece 800 m. vardı ve de inişe geçmeden şöyle 15 – 20 saniyelik bir fark yarattığı takdirde, önü açık olabilirdi.
Nitekim Zaugg’u takip edebilen çıkmadı ve İsviçreli bisikletçi tek başına zirveyi geçip inişe başladı. Zaugg’tan sonra ana gruptan kopup atak yapan birkaç bisikletçi daha oldu, bunlar da takip grubunu oluşturdular ama çabalamalarına rağmen Zaugg’u yakalayamıyorlardı.
İniş boyunca aradaki farklar görüntüye gelmediği için bu gruplar arasındaki farkın ne kadar olduğunu söylemek maalesef mümkün değil ama takip grubunun içinde Daniel Moreno, Joaquin Rodriguez, Ivan Basso, Przemyslaw Niemiec ve Domenico Pozzovivo olduğunu görebildik.
Neyse ki bisiketçiler 2.7 km sürecek finiş düzlüğüne ulaştıklarında aradaki farklar görüntüye geldi. Zaugg 21″ kadar öndeydi ve çok büyük bir avantajı yakalamıştı. 1.7 km kala 17″ ve 1.2 km kala ise hala 15″ öndeydi. Bu noktada takip grubuyla ana grup arasındaki fark da 8″ kadardı.
E artık bu kadar farkla son 1 km’ye giren Zaugg da temposunu bozsa pek yakışık almayacaktı. O da zaten öyle yapmadı ve kalan 1 km’de de kimseye yakalanmadı ve finiş çizgisini en önde geçen isim oldu.
8 yıllık profesyonel kariyerinde kazandığı ilk zaferdi bu Zaugg’un. Böylece sezonun son yarışında, sezonun en büyük süprizini de yaşamış olduk. 241 km’lik yarışı 6.20’02″‘de tamamladık.
Sonradan oluşan takip grubundan Daniel Martin 2. ve de Joaquin Rodriguez de 3. olarak podyumu tamamlayan isimler oldular. Bu senenin önemli bisikletçileri arasında Rodriguez’i de saymak gerekecek. Büyük turlarda genel klasmanda en önlerde yer alamasa da birçok klasikte kendini göstermeyi başardı, burada da Zaugg’un sadece 8″ arkasında kalıp podyumdaki yerini aldığına tekrar dikkat çekeyim.
Resmi sonuç listesinin tamamına erişmek için linke tıklayınız (.pdf)
Bir iki yorumumu ekleyeyim sonra da yarışın videosuyla yazıyı noktalayalım.
* Paris-Tours da olduğu gibi burada da pek fazla çabalayan, çalışan bisikletçi yoktu. Böyle olunca fazla heyecan yaşayamadan Sonbahar Dublesi’ni noktalamış olduk. Kaçış grupları çok fazla planlı ve koordineli çalışamadılar yarış boyu, ama 2 yarış da kaçış grubunun başarısıyla sonuçlandı. Yine de kendi adıma istediğim kaliteyi göremediğimi söyleyebilirim rahatlıkla, bu biraz canımı sıktı.
* Gilbert, sezonun son ayını yani Ekim’i herhangi bir yarış kazanamadan kapatmış oldu. Bu aya kadar her ay en az 1 yarış kazanmıştı Belçikalı bisikletçi.
* LaGazzettaDellaSport da eklemiş: 2011’deki bütün klasikler favori olmayan bisikletçiler tarafından kazanıldı, tek istisna Liege’deki Gilbert zaferi.
* Ivan Basso’nun Twitter hesabından paylaştığı kendi bisikletinden gelen veriler şöyle:
16.10.2011 08:50
Giro di Lombardia: Total Distance: 247.5km Elevation Gained: 3836m Average Speed: 37.4km/h Average Power: 276 watts #goldencheetah
Aşağıda da yarışın son 10.5 km’sini izleyebilirsiniz. Yorum İtalyanca ama zaten izlerken bütün olan biteni anlayabiliyorsunuz. Zaugg’un da 9.8 km kala kaçışını başladığını düşünürseniz, bu videoda yarışın en önemli dakikalarını göreceğinizi söyleyebilirim.
* Yarış fotoğrafları, buradan alınmıştır.
Bu serinin yazıları:
- Giro di Lombardia – Il Lombardia 2011 – Bölüm 1 (Serinin ilk yazısı her şey burada başladı)
- Giro di Lombardia – Il Lombardia 2011 – Bölüm 2 (Şu anda okumakta olduğunuz yazı)
Bu yazı toplamda 3580, bugün ise 0 kez görüntülenmiş.
Leave a Reply