Uzun zamandır süregelen dizi sevdam yüzünden, filmlere epeyliğine bir süre ara vermiştim. Geri dönmek tahmin ettiğim kadar kolay olmadı. Kısa süreli videolara alışan bünye, tekrardan 2, 2.5 saatlik filmlere konsantre olmakta zorlandı. Takımdaşım ile “The Nightmare Before Christmas” karşısında geri dönüşe startı vermiştim. Son zamanlarda tişörtleri, çantaları, küpeleriyle tam bir fenomen haline dönüşmekte olan bu filmi daha önce izlemek nasip olmamıştı. Farklı tarzıyla bizi etkilese de senaryonun biraz daha kurgulu, biraz daha derin olacağını umduğumuzdan olacak ki filmin tadı damaklarımızda kalamamıştı.

Hot Fuzz, bu dönüşteki 2. filmim oldu (Tabii arada tekrar izlediğim Match Point’i saymazsak). Sıkı Aynasızlar adıyla 2007 yazında ülkemizde gösterime giren film tamemen klasik İngiliz filmi izlerini taşıyor. Shaun of the Dead filmini yaratan kadroyu yeniden karşımıza getiren film, polisiye ana temalı olmasına rağmen, komedi unsurlarını da araya serpiştirmekten geri kalmıyor, bazı sahnelerde de miğdemizin sağlamlığını test edecek kadar kanlı geçişler de yaşatıyor.

Film, Nicholas Angel adında, daha polis akademisine girmesiyle başlayan, görev başı yapmasıyla da devam eden, meslektaşlarından kendini üstün kılan, rekorlar kıran bir polisin, -pardon bir polis memurunun- başından geçen sürülme hikayesini bizlere sunuyor.

Londra’da çalışmakta olan Nicholas’ın bu üstün performansı, maalesef sonunda bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Bu kadar mükemmel bir memurun yanındaki diğer çalışanların psikolojisi bozuluyor, kendilerini yetersiz hissetmeye başlıyorlar. Bu durumdan haberdar olan bölge amiri de kendisini sessiz, sakin, İngiltere’nin en düşük suç oranına sahip köyüne atıyor/sürüyor. Filmin büyük bölümünde de Nicholas’ın, en önemli suçun barlarda 18 yaşını doldurmamış gençlerin içki içmesi olan bu köye alışma sürecini ve akabinde gelişen beklenmedik olayları takip etmekle ilgileniyoruz.

Aksiyon sahnelerinin bolluğu, sahne arası keskin geçişleriyle bir Jason Statham filmini de andıran Hot Fuzz, senaryosunun farklığıyla biraz kendini farklı kılmasını biliyor. Yazının yazıldığı tarihte de IMDB’nin En İyi 250 Film listesinde yer alan bu film size de birkaç keyifli saat geçirtecektir. İngiliz aksanı hastaları içinse zaten başlı başına ayrı bir heyecan!

Film hakkında ekstra bilgi için: IMDB, Beyazperde’yi ziyaret edebilirsiniz…

Bu yazı toplamda 3038, bugün ise 2 kez görüntülenmiş.