Sort list by: title | rating | view date ↑
January, 2008
-
Polis 7/10
2008-01-08 13:43Alışageldiğimiz Türk polisiye filmlerinden kendini sıyarmayı başarabilen son dönem Türk filmlerinin başarılı bir temsilcisi. Detayları ayrı bir blog girdisi olarak yorumladım.
0.3 -
Stupidity (2003) 7/10
2008-01-11 22:38Başkan Bush'un da nasibini aldığı "Aptallık" üzerine bir belgesel. "Idiot", "Embesil", "Moron" sıfatlarının IQ puanına göre sıralanışlarına kadar aptallık hakkındaki ayrıntıları öğrenebilir, konu üzerinde profesörleri dinleyebilir, gerçek hayattan kesitlerle bu kavramları pekiştirebilirsiniz.
0.3 -
Boat Trip (2002) 3/10
2008-01-17 22:23Bir televizyon filmi. İçerik, kurgu, oyuncular anlamında doyuruculuktan çok uzak. Bir akşamüstü ütünüzü yaparken arka planda bu filmi oynatabilir ve hem önemli bir şey kaçırmamış hem de zamandan tasarruf etmiş olursunuz. -Victoria Silvstedt hayranları dışında tabii...-
0.3 -
Mutluluk (2007) 7/10
2008-01-22 22:32Ülkemize halâ daha sorun olmaya devam eden, bir an evvel bir son bulmasını dilediğimiz "Töre Cinayetlerini" Zülfü Livaneli'nin kitabından esinlenilerek hazırlanan senaryoyu yönetmen Abdullah Oğuz'un yorumuyla izliyoruz. Meryem karakterinde Özgü Namal'ı izlemenizi tavsiye ediyorum.
0.3 -
American Pie 6: Beta House - Amerikan... 4/10
2008-01-29 13:21Amerikan Pastası serisinin son perdesi bu filmde, eğlence bu kez de üniversite kampüsünde devam ediyor...
0.3 February, 2008
-
3:10 to Yuma (2007) 9/10
2008-02-23 18:46Christian Bale ve Russell Crowe gibi içinde bulunduğumuz dönemin en çok beğendiğim aktörlerinden ikisini karşılıklı izleme fırsatını veren bu film, zaten maça 1-0 önce başlıyor. Gerçekten de bu iki oyuncu, eski bir Western filminin yeni yapımında, karakterleri bizlere çok iyi gösteriyor. Uyarlamanın günümüze uyarlanmasındaki başarının yanında, karakter çatışmasını öne çıkararak, Western film tarzına da ayrı bir hava katıyor. Şiddetle tavsiye ediyorum.
0.3 -
The Godfather (1972) 8/10
2008-02-25 02:07Bilmiyorum bu filme yorum yazmak bana düşer mi. Ama birkaç cümle çiziktirmeden de boş bırakmak saygısızlık olur. Klasik denilince akla gelen ilk filmlerden, aynı zamanda müziğiyle de gerçekten herkesin gönlünde, ya da beyninde bir şekilde yer edinmiş bir film, IMDB'nin en iyi 250 listesinde de 1. sırada. Başarısı herkes tarafından onaylanmış. Peki ben niye bugün izledim? Daha önceden bir şekilde televizyon veya bilgisayarda izlediğim ama bazı yerleri hatırlamadığım için tekrar zamanı geldiğine karar verdim. İyi de yapmışım...
0.3 -
Into the Wild (2007) 9/10
2008-02-25 18:57Sean Penn'in 3 yıl aradan sonraki ilk yönetmenlik tecrübesi "Into the Wild" başarılı bir yapıt olarak IMDB en iyi 250 listesindeki yerini aldı. Son derece sade bir film olmasının yanında gerçek bir hayat hikayesini bizlerle paylaşması etkileyicilik katsayısını daha da arttırıyor, aklımdaki yerini daha sağlamlaştırıyor. Son dönem Hollywood filmlerinin, gerçek hayat hikayelerine daha sıklıkla yer vermesi de gözlerden kaçmıyor. Hikayeyi doğru seçebildikten sonra, Russell Crowe gibi aktörleri de katabilirseniz oyuncu kadronuza, kalburüstü olmayı garantilemiş oluyorsunuz. Bakınız: A Beautiful Mind, 3:10 to Yuma, American Gangster... Bu filme dönersek, yönetmen gerçekten bizi ana karakterin ruhuna, havasına sokmayı başarmış. Kız kardeşinin aralardaki replikleri de hikayenin sonradan fazla bahsi geçmeyen aile tarafından da kopmamızı engelliyor, bir yandan karakter için seviniyor, onun özgürlüğüyle mutlu oluyorken, bir yandan da ailesi için üzülüyoruz. Ne kadar oturaklı veya yeni heyecanlara, maceralara kapalı biri de olsanız, bu filmi izlerken ben de bir yerden başlamalıyım diyeceksiniz. Farklı diyarlarda bir 2 saat için Into the Wild.
0.3 -
2008-02-26 02:37
"Into the Wild" filmine yaptığım yorumdaki başarı tarifesinin burada da tuttuğunu görüyoruz. Bu güzide film de, henüz daha perdedeki yerini yeni almış olmasına karşın, IMDB en iyi 250 listesine girebilecek kadar puan toplamış durumda. Bu sefer Russell Crowe'un yanında Denzel Washington'ı görüyoruz, ki kendisinin de Russell'dan geri kalır yanı yok. Tabii yönetmenin de Ridley Scott olması, başarıyı sağlayan bir diğer etken. American Gangster, 1960-70 New York - New Jersey'sinde geçen uyuşturucu kaçakçılığını konu alan, gerçek bir hayat hikayesi üzerine kurulu bir film. İtalyanlar'ın yanında Siyahların da bu pastadan pay alabileceklerini görüyoruz. Olayları olabildiğince gerçeğe yakın bir şekilde aktarmayı başarmış Ridley Scott, sonunda da olumlu iltifatları hak eden bir iş ortaya çıkmış.
0.3 March, 2008
-
Crank (2006) 4/10
2008-03-02 00:03Crank, Jason Stathom ismini duyduğumuzda bize çağrışım yapan film tür ve konusunu tamamıyla haklı çıkaran bir yapım. Kaba kuvvet ve aksiyon sahneleri hakim filmin tamamına. Jason -Chelios-, ana karakter rolündeki yerini almış. Chelios, bir gün evinde kendini yarı baygın bir halde buluyor, vücudunda bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkında kendine gelmeye çalışırken odaya bırakılmış bir CD buluyor. CD oynatıcıya taktığı zaman, o baygınken ona panzehiri olmayan bir zehri nasıl enjekte ettiklerini izliyor ve intikam için bu gangsterlerin peşine düşüyor. Yalnız ortada bir sorun var, zehrin aktif hale gelmesini engellemek için sürekli hareket etmeli, adrenalin seviyesini yüksek tutmalı. Film boyunca tek takip ettiğimiz heyecan da bu aslında. Pek beğenemediğim bu filme, aksiyon çekimlerindeki kamera açıları hatırına 4 puan...
0.3 -
2008-03-02 19:27
Film bilgilerine IMDB'den bakarken, bazı karakter isimlerinin Türkçe olduğunu görünce şaşırmıştım, sonra filmin diline baktığımda da Türkçe'yi görünce, birkaç cümle de olsa Türkçe duyacağımı öğrenerek başladım filmi izlemeye. Replikler tam olarak doğru söylenmiyor ve hatta ilk sefer duyduğumda bazılarını anlayamadım ve tekrardan dinlemem gerekti. Hemen birkaç dakika içinde Türkler'in filmdeki rolünü öğreniyorsunuz. Pek de iç açıcı değil doğrusu. Filmin diğer bir ilginç yanı da Viggo Mortensen ve Vincent Cassel'i Rusça konuşurken dinleyebilmek. Sırf bu role hazırlanabilmek için Viggo Mortensen, yalnız başına Rusya'ya, Sibirya'ya gitmiş, yanında bir tercüman olmadan haftalarca dolaşmış, Sibirya aksanını öğrenmiş, Vory v zakone ("thieves in law") hakkında bilgi toplamış. Böyle oyuncular olduğu sürece böyle kaliteli yapıtlar da izlemeye devam edeceğiz. Londra'daki Rus mafya ailesini konu alan filmin yönetmeni David Cronenberg. Her ne kadar işlenilen konu basit olsa da, detaylarla tatmin ediyor bizi Eastern Promises. Yine de film biraz daha uzatılsa, senaryoya daha belirgin bir son yazılsa filmin doyuruculuğu hafızalarımızda daha belirgin bir yer edinebilirdi. Bir şaheser diyemesem de kalbürüstü bir film olduğu aşikâr.
0.3 -
Toy Story (1995) 10/10
2008-03-16 19:37Blogda ayrı bir girdi olarak bu filmi yorumladım. Filmin ismine tıklayarak okuyabilirsiniz görüşlerimi.
0.3 August, 2011
-
The Fighter (2010) - IMDb 8/10
2011-08-20 20:44Bucket List çalışmalarım devam ediyor, yakında blogda yayınlıyor olacağım. Hepinizi beklerim... Bu nereden çıktı derseniz, cevap basit: Christian Bale. Bu filmdeki performansının yanı sıra Machinist - Batman Begins geçişinden beri kendisini birçok aktörden ayrı tutuyorum. Ve artık bu filmle de iyice karar verdim ki, bu adamın bütün filmlerini izlemeli, arada kaçırdıklarım varsa onlar da araştırılmalı, bulunmalı, seri eksiksiz tamamlanmalı. Bu maddeyi bu şekilde Bucket List'e ekleyeceğim. Film mi? Evet biraz da ondan bahsedelim. Adından ve afişinden de kendini çok belli ediyor. Bir dövüş, bir boks filmi. Benzer hikayeler daha önce konu edilmedi mi, edildi Örn: Cinderalla Man. Bu film diğerlerinden ağız açık bıraktıracak şekilde farklı mı? Hayır. Ama yardımcı rollerin kattığı çeşitlilik ve doygunlukla kendini izlettiriyor. Zaten Christian Bale da Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını kapıvermiş...
0.3 -
2011-08-20 22:30
Tabii ki çevremde bu filmin bahsedildiğini oldukça sık duydum. Ama bu zamana kadar izlemek kısmet olmadı. Bilmiyorum belki daha önceden olabilirdi ama okuduğum ufak film özetleri nedeniyle kasıtlı bir şekilde ertelemiş de olabilirim, çok emin olamıyorum... Tamamen bale üzerine kurulmuş bir film bence oldukça güzel işlenmiş bu hamurun içine "thriller" etmeni bile enjekte edilmiş. Yani dışarıdan bakıldığında çok bilinemeyebilinir ama herhangi bir takıma veya oyuna seçilme heyecanını yaşamış herkes kendini kahramanın yerine rahatlıkla koyabilir. Olayların adım adım kötüye gitme süreci akıcı bir şekilde anlatılmış. Bu noktada olumlu puanımı kullanmaktan geri kalmıyorum. Sonuç olarak ise bir şaheser olmasa da özellikle bale sevdalılarının hoşuna gidecek bir film.
0.3 -
Inglourious Basterds (2009) - IMDb 8/10
2011-08-21 22:06Brad Pitt yine çok güzel bir aksanla karşımızda. Filmin neredeyse en az yarısı Almanca ve Fransızca geçiyor, bu nedenle bu dillere hakim değilseniz, bol bol altyazıya hazır olun. Ayrıca Hans Land rolündeki Christoph Waltz da Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış bu rolüyle. Tarantino ile tanışmasına kadar Alman dizi ve filmlerinde boy gösteriyormuş. Şimdi ise artık önü açık gibi. Water for Elephants da oynamış, sırada da The Three Musketeers var.
0.3
List generated by WP Movie Ratings.
Leave a Reply