buyruk | net

to Infinity and Beyond!

Furtwangen Hochschule University’de Eğitim

| Filed under Almanya Erasmus Yurt Dışı

Değişim programımın sonuna doğru, tekrardan Furtwangen üzerine yazmaya devam. Yalnız bu sefer konum daha çok eğitim ve Furtwangen’daki öğrenci yaşamı üzerine olacak.

Öncelikle benim burada ne yaptığımı, ne okuduğumu açıklayarak başlayayım. Erasmus adı verilen yüksek öğrenim öğrenci değişim programıyla Marmara Üniversitesi Bilgisayar Müh.’den Hochschule Furtwangen University’ye yine Computer Eng. programında 2 dönem okumak üzere geldim. 2006 Eylül’ünden beri Almanya’dayım. Okulda resmi olarak derslerin başlaması 1 Ekim, Ekim başı olmasına rağmen, uluslararası öğrenciler için 2 haftayı kapsayan, içinde okul ve vize için gerekli olan sağlık sigortasının yaptırılmasından, banka hesabı açmaya, hızlandırılmış Almanca kursuna kadar aktiviteler içeren bir oryantasyon programıyla başlıyorsunuz seneye. Özellikle ülkeye, yaşam stiline uyum sağlamak istiyor ve de içinizde birazcık da olsa Almanca öğrenme isteği varsa, bu oryantasyon programı tam isabet.

Bizim Türkiye’de alıştığımız sistemin aksine Almanya’da vize yani dönem ortası sınav yok. Baştan kulağa hoş gelse de biraz çelişkili bir mevzu. Sonuçta eğer aldığınız dersten, ödev, proje, sunum vs. gibi ekstra puan alabileceğiniz bir şey yoksa, notunuz tamamen finalden alacağınız nota kalıyor ki, yapacağınız ufak bir hatanın direk notunuza etki edecek olması pek hoş değil.

Dersler sabahları 07.45’te başlayıp akşam 18.45’e kadar devam ediyor. Yine Türkiye’de alıştığımızın aksine 40, 50 dakikalık ders saatleri yerine, 1.5 saatlik bloklarla dersleri işliyorlar. Bu her 1.5 saatlik bloğun arasında 15 dakikalık bir teneffüs var. Öğlen arasında ise kesinlikle ders yok ve 1 saat 15 dakikalık boşluk mevcut (12.45 – 14.00).

Öğrenim dönemi biraz uzun, ara tatil yaklaşık 3 hafta, 1 ay ama bahar dönemi temmuzun sonunda sona eriyor ki yine Türkiye’ye kıyasladığımızda oldukça geç bir tarih.

Lisans programlarının hepsi Almanca dilinde, yükses lisans programları ise İngilizce ağırlıklı olmakla beraber, yine Almanca dilinde olan program sayısı da az değil.

Okulda uluslararası öğrenci sayısı her geçen sene giderek artıyor. Sanırım şu an 150, 200’ün üzerinde gerek. Büyük çoğunluğu tabii ki Türkler, Lehler, Çinliler ve Hintliler oluşturuyor. Yabancı öğrencilerle ilgilenen “International Office” görevini oldukça iyi bir şekilde yerine getiriyor. Herhangi bir probleminiz olduğunda yanlarına gidip yardım isteyebiliyorsunuz, gerek dil ile ilgili, gerekse bürokrasi ya da sadece 5 dakikalık bir sohbet için. Bunun haricinde yine International Office tarafından düzenlenen gezilere katılmak da mümkün, büyük çoğunluğu ücretsiz olan bu gezilerle, Almanya’yı ve hatta Fransa’yı görmek de mümkün. Hem diğer uluslararası öğrencilerle tanışmak, hem yeni yerler görüp gezmek için bulunmaz fırsat.

Benim neden bu okula geldiğime gelelim. Bölümümün anlaşması olan fazla okul yoktu, yani fazla seçim şansım yoktu ve internette yaptığım araştırmaya göre de okulun Bilgisayar Bilimleri Almanya çapında en iyi 4. veya 5.’idi. Bunun üzerine Furtwangen’ı seçmeye karar verdim. Öte yandan, şu anda tam olarak ismini hatırlayamasam da, Almanya’da üniversiteler çapında yapılan araştırmalarla, her okulun bir profili çıkarılıyor, hangi bölümde hangi üniversite ne şekilde iyi, bunlar görülebiliniyor. Listeyi bulduğum taktirde sonradan ekleyeceğimi belirtip sözüme devam edeyim.

Peki okulu bir kenara bırakıp şehire gelirsek, şehir muhtemelen Almanya’nın en küçük şehirlerinden. Aslında Almanlar şehir dedikleri için ben de öyle diyiverdim, açıkçası köyden pek farklı değil. Nüfusu resmi kayıtlara göre 10,000 olsa da, Almanlar’ın yaşam tarzından mıdır bilinmez, sanki 1,000, 2,000 nüfuslu bir yerde yaşıyorsunuz gibi. 3 tane market, 2 fırın, 1 kasap, 3 bar, 2 banka vs… Bu şekilde bir şehir, pardon köy. En büyük dezavantaj ise Almanya gibi, trenin her şey olduğu bir yerde tren istasyonunun bile olmaması. Bu da herhangi bir şekilde şehir dışına çıktığınızda şehire ulaşım için, istasyona varmak için hep otobüs kullanmayı zorunlu kılıyor. Bunun da şöyle bir sıkıntısı var, hem seyrek olarak kalkıyor hem de son seferi erken saatlerde yaptığı için, şehire geri dönüşler problem olabiliyor. Yani anlaşılacağı üzere Furtwangen’ı şehir olarak tavsiye etmek pek mümkün değil.

Diğer yandan okulun diğer kampüsü ise Schwenningen’de. Burası zaman içerisinde Villingen ile birleşip son olarak Villingen-Schwenningen adını almış bir şehir. Her anlamda Furtwangen’dan daha büyük bir yer. Nüfusu yaklaşık 80,000. Kendine ait bir tren istasyonu da var. 😀 Şehir anlamında sizi çok sevindirmese de tatmin edebileceğini söyleyebilirim. Diğer yandan, İstanbul gibi büyük bir şehirden gelirseniz, benim başıma geldiği gibi, ilk zamanlar halinizi biraz garipseyebilirsiniz, ama zamanla geçiyor merak etmeyin.

Sonuç olarak, bu üniversitede okumayı tavsiye ederim. Ama yine tekrarlamakta fayda görüyorum, ben değişim programıyla buradaydım. Tam zamanlı, normal öğrenci olarak gelmek istiyorsanız, ve okulun sizin bölümüzle ilgili tanınmışlığını, başarısı sizin için önemliyse, bu konuyu özel olarak araştırmanız en hayırlısı olur. Onun haricinde uluslararası öğrenci sayısının çokluğu nedeniyle, kültürel kaynaşma için oldukça başarılı, yerinde bir tercih. Sonuç olarak burada 2 dönem geçirmiş olmaktan memnunum. Gerek dil kullanma tecrübesi, gerek ise farklı kültürlerle kaynaşmak, hepsi çok değerli tecrübeler. Test edildi, onaylandı!

Bu yazı toplamda 10714, bugün ise 1 kez görüntülenmiş.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *